Kendine fısıldıyordu sürekli: "daha çok oku, daha çok yaz, daha çok paylaş, daha çok..." Her gün yineliyordu: "bugün yap!" Olmuyor, olamıyordu. Bugün kendine ayırabilecek kapsamlı bir zaman kararı aldı ve işte sonuç!
Her seferinde okumayı ve yazmayı daha çok özlüyor ve her seferinde zamanı iyi değerlendirme konusunda tekrar tekrar düşünüyordu. Anladı ki değerlendiremiyor değildi, yapmak istediklerinin birikmesindendi yoğunluğu. Hayat koşturmacası denirdi ya hep, tamda oydu oyalayan onu.
Bugünün farkı neydi peki? Haftasonu oluşu mu? Tabii ki hayır. Güne her zamanki gibi erken başlamak ve daha kararlı oluşuydu bazı aktiviteler için. Onların başında yerini almıştı buraya gelmek.
Anlatmak, anlatmak, hep konuşmak istiyordu. Dinlemek isteyen biri muhakkak olurdu. En olmadı kendisi dinlerdi bugün. İç sesine kulak vermek onu her zaman heyecanlandırmış ve bilgilendirmişti.
Hava güzeldi, penceresinden sızan güneş hem yüzünü gülümsetiyor hem de Ege'yi aratıyordu ona. Uzaktı oralara; fakat mutluydu.
Gülümse, gülümset, gülümse... Bağlantı bu kadar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder