Güven, cesaret, yeterince istemek ya da istememek, seçenekler… Daha fazlasına sahip olsanız bile bir karara varmak pek kolay olmaz bazen. Neden diye sormayın, az çok tahmin edebilirsiniz. Evet evet ilk akla gelen: korkarız. Neyden, kimden mi? Pişman olmaktan korkarız.
Pişmanlık insanı sürekli düşüncelere sürükleyen bir durumdur. Düşüncelerin arasında kaybolmak yolu bulmada engeldir. Kaçan uykular, uykusuzluktan şişen gözler, boğaza takılıp kalan sözcükler, dalıp dalıp gitmeler …
Bir olay karşısında alınan ilk karar sağlıklı olmayabilir. Çoğu zaman eğer o kararı uygularsak pişman olabiliriz. Ancak zamanla detaylıca düşündükçe kafa iyiden iyiye karışır ve alınan ikinci karar da pişmanlığa düşürebilir. Hal böyle olunca, karar vermek de vermemek de aslında can sıkıcıdır. En zoru da karar verememektir ya da verilecek olan kararı uygulayamamaktır.
Seçilen yolların sonu net değilse, kafada soru işaretleri gezinip duruyorsa, cevaplar kendilerini saklıyorsa biraz sakinleşmek gerekir.
Vereceğimiz karar üzecek olabilir ya da mutlu edebilir. Önemli olan kendimiz için en doğrusunu yapabilmek, iyi ki böyle davranmışım diyebilmek, gece gözümüzü kapattığımızda huzurlu olduğumuzu hissedebilmek, arkaya dönüp baktığımızda keşke dememek.
Zordur karar denizinde yüzmek, boğulmamak için çırpınmak her zaman karaya vurmayı sağlatmaz. Rüzgarın da yön vermesi gerekir. Dalgaların boyutu mu sıklığı mı daha yıpratıcıdır acaba. İkisinden de biraz birazsa iş iyice zorlaşır; demedi demeyin.
Dalgalara karşı koyup başınızı sudan çıkarabildiyseniz doğru yoldasınız, devam edebilirsiniz. Kara gözüküyordur; hatta belki de ilerlediğiniz yerdir varmak istediğiniz o kara parçası. Siz en iyisi açın gözlerinizi ve dikkatli bakın. Bu şekilde bakınca sizi cevaplara ulaştıracak bir şeylerle karşılaşacaksınız elbet.
Cevaplar netleştikçe sonucu görmek için karar verebiliyor olmanız, kaçınılmaz hale gelecek. Karar verebiliyor olmak güzeldir. Zor olsa da güzeldir. Güzellikler bizimle olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder