Bana göre, farklı bir labirentin içinde olduğumuzu söylemiştim. O labirentteki merdivenlerden birini ele alacak olursak neler söyleyebilirim, bir de buna bakalım.
Bir merdiven düşünün ilerlediğiniz. Koşar adım mısınız yoksa yavaş mı? Her bir parçayı tanıyarak ilerlemek daha doğru iken üçer beşer basamak atlama hevesi içerisinde olmak daha yanlış değil midir?
Doğru - yanlış hesabını bir kenara bırakıp düşünelim. Koşar adım çıkılan ya da inilen merdiveni tüm gerçekleriyle algılamak mümkün olmayabilir. Tüm gerçekleriyle algılanması o an gerekli de görülmeyebilir; fakat atılan her adımın hissedilmesi ve o şekilde devam edilmesi anlamlıdır. Her adımda, her harekette, her öne bakışta görülecek bir nokta var olduğundan onu hissedememek bir eksiklik gibidir.
Kenarındaki korkuluğun, hayatın kendisinin olduğu bir merdivende ilerlemek de hayatı yaşamaktır aslında. Sizce de öyle değil mi? O korkuluğa sıkı sıkı tutunmak, bir o kadar da ondan uzak durmak… Yine de dokunmaktan vazgeçmemek…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder