Kayboluyorum boşlukta. Gittikçe gidiyorum, nereye gideceğimi bilmeden. Sağıma soluma bakınıyorum, bir iz bulamıyorum. Arkama dönüyorum, bulanıklaştırmışlığımı fark ediyorum. Bulanıklığın yok olabileceği umuduyla önüme dönüyorum, yönümü bulamıyorum. İlerlemek için bir işaret arıyorum, göremiyorum. Ürkek tavırlar sergiliyorum hiç beklenmedik şekilde. Bir o kadar da eminlik hissediyorum ürkekliğimde. Bunu bile kontrollü yaptığıma inanmakta güçlük çekiyorum. Boşlukta var olmaya devam etmenin inatçılığıyla anlamsız düşüncelere dalıyorum. Bir an önce kaçmam gerektiğini seziyorum. Olmuyor, donukluğumu harekete geçiremiyorum. Biraz durup rahat nefes almaya çalışmak gerekirken, daha da hızlanmaya başlıyor kalp atışlarım. Bir ses duysam, oraya yönelsem diye geçiriyorum içimden. Diğer yandan, o sesin içimden geleceğini iyi biliyorum. Kendime kendimden daha yararlı ne olabilir ki? Tıpkı kendimden daha zararlı bir şey olmayacağı gibi. Duruluğa geçişi fırsat biliyorum ve bulanıklığı peşimde götürmemeye söz veriyorum. Buna izin vermeyecek dış güçler yüzünden sözümü tutabileceğimi pek sanmıyorum. Belirsizlik içinde zaman ilerlerken ben yerimde saymaya devam ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder