Hakkımda

Fotoğrafım
Hayatı yaşanması gerektiği gibi yaşayan; aynı zamanda insan olmanın gerekliliklerini yerine getirebildiğini düşünen biri. Gülümseme ise hiçbir durumda yüzünden eksik etmediği bir davranışı. Mucizeleri bekleyen değil, onların peşinden koşan; mutluluğu ve huzuru yakalamak için elinden gelen her şeyi yapan aynı kişi.

5 Haziran 2011 Pazar

Bu Çark Böyle Dönüyor


Sevmek lazım bu hayatta, önce kendimizi sonra diğer kişileri. Sadece kişileri de değil aslında, sevebileceğimiz her şeyi sevmek lazım. Kimimiz ağaçları çiçekleri, kimimiz kuşları böcekleri, kimimiz denizi güneşi, kimimiz yağmuru geceyi, kimimiz kitabı, kimimiz interneti… Sevmekle başlayacak mücadele, sevdiğimiz için çabalayacağız çünkü.

Sevilmek lazım bu hayatta, önce kendimiz sonra ailemiz tarafından. Bu kadarla da bitmiyor ki; arkadaşlar, dostlar, diğer canlılar… Karşılık beklemeden sevmenin sonucu gerçekleşir bazen sevilmek, bazen de senin kontrolün dışında. Sevildiğin için daha güzel gözükecek dünya. Bir kuş kadar hafif olacaksın ayakların yere daha sağlam basarken.

Sevdik sevildik mi? Diyelim ki sadece seviyoruz, diyelim ki ikisi birden oluyor; hangisi olursa olsun umut devreye giriyor sonra. Umutsuz olmaz ki, yaşanmaz ki. Geleceğe dair bir umut olmalı ki yarına güzel uyanmak için sebebimiz olsun.  Umut olmalı ki belirsizliği ortadan kaldırabilmek için gücümüzü keşfedelim.

Keder girecek belki devreye. İstediğimiz gibi gitmeyecek belki işler. Hesaplarımız tutmayacak belki. Belki dediğime bakmayın illa ki olacak keder. Olmazsa sıkılırız zaten hep mutlu hep mutlu, nereye kadar. Başka hayatlara tanık olacağız, anlayacağız ki herkesin kendine göre bir kederi, aşmaya çalıştığı üzüntüsü, toparlamaya çalıştığı kırgınlıkları var.

Güce güç katma aşamasında devreye gözyaşı girecek bazen. Pes ediyorum derken bir bakmışız üstesinden gelmişiz. Bazen sevinçten bazen üzüntüden ağlayacağız. Kimi zaman o gözyaşlarının sonu kocaman bir gülücük olacak. Bazen gözyaşlarını kimse görmesin isteyecek, bazen ise onları silecek birini arayacaksın yanı başında.

En sona ne kaldı? Tümünün toplamı değil; ama en gereklisi. Huzurun vazgeçilmez arkadaşı. Evet evet, mutluluk. O olmazsa nasıl yaşanır olacak ki günlerimiz? Nasıl katlanırız yere düşmelerimize, sonunda mutluluk olmazsa? Yerden kalktığımızda yürümeye hatta koşmaya nasıl devam ederiz, mutluluğa ulaşacağımızı bilmez bu düşünceye inanmazsak?

Bu bir kısır döngü; ama sonuca varılamayanlardan değil. Elde edilenler kar, edilemeyenler bazen ulaşılmayı bekleyecek bazen geçmişte kalacak hayal. Kazanılanların hepsi bizim birer parçamız. Bazı duygular yitip giderken bazıları yeniden doğacak. Bu sayede hangi duygunun ne anlama geldiğini daha iyi anlayacak, var olanların kıymetini bileceğiz.

Çarkı döndüren biziz. Çarkın nasıl döndüğünü kabullenmekte tüm marifet. 

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...