İnsan hayatındaki her şeyi özler mi? Sevdiklerini, sevmediklerini, gelip geçtiği şehirleri, evleri, eşyaları… Dünü, bugünü, yarını… Doğduğundan beri tanıdığı herkesi, sahip olduğu olamadığı her şeyi… Yürüdüğü yolları, soluduğu havaları… Hepsine birden özlem duyulur mu? Duyuluyor işte.
Neydi özlemek? Görme isteği mi? Dokunma isteği mi?
Konuşma isteği mi? Yalnızca bunlar mıydı yani özlemek?
Bu kadar olamaz, evet olamaz.
Bana göre özlemek, her şeyi yeniden yaşama isteği. Görmeyi bir şekilde yaparsın, konuşmayı da öyle. Dokunmak biraz sıkıntılı, bunun için 'özlenenlerin yanında olma' koşulu var. Peki yeniden yaşayabilmenin tadı var mı bu üç eylemde? Bence yok. Sadece anımsarsın, belki benzer tadı yakalarsın; fakat aynı miktarda hissedemezsin.
Ben aynılarını istiyorum. Ne bir eksik ne bir fazla… Her şeyi o haliyle özlüyorum. Özlüyorum işte, ne yapayım? Geride bıraktığım bunca yılda ne yaşadıysam hepsini birden, birini diğerinden ayırmadan.
Ne çok özlemim var bir bilseniz, özlemden ötesi yok benim için. Var mı daha söylenecek? Yok… Özleyebildiğimden dolayı olumlu bir pay biçiyorum ve “hala umut var” mesajı gönderiyorum kendime. Hala…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder